Efsaneler yaşamış, efsaneler yaşatmış, 29 kez kuşatılmış, tarihe damgasını vuran 3 büyük imparatorluğa başkent olmuş, yetmişikibuçuk milleti, bir o kadar dili ve kültürü içinde eritmiş, iki kıtaya yayılmış, eşi benzeri bulunmayan bir deniz kentinde; Şehr-i İstanbul’da yaşamanın sorumluluk ve bilincine varabilmemiz için önce Onu anlamamız gerekir.
Denizi olmayan bir İstanbul’un, bilinen ilk kurucusu Megaralı Byzas’tan bu yana, yaklaşık yirmiyedi asır boyunca aralıksız tarih sahnesinde yer alabilmesi mümkün olabilir miydi?
İlk bakışta iki kıtanın kesiştiği müthiş bir coğrafyada, müthiş bir iklime ve paha biçilemez bir su yoluna sahip olması İstanbul’un en önemli değerleri gibi görülebilir. Oysa İstanbul’un henüz tarih sahnesinde parıldamadığı çağlar boyunca Çanakkale tam da benzer özellikleri ile döneminin cazibe, medeniyet ve zenginlik merkeziydi. Tarihin en büyük destanına ev sahipliği yapan Troia bugün mütevazı bir ören yeri, Sestos ve Abydos’un birer sarı tabelası bile yok! Buna karşın Megaralı Byzas’ın kenti hala dimdik ayakta ve tarihin her döneminde olduğu gibi, dünyanın tek bir başkenti olacaksa hala en büyük adaylardan biri.
Çünkü İstanbul’un çağlar boyunca İstanbul olmasını sağlayan Haliç’i var. Ta ki son asıra gelene kadar…
Kentin en parlak dönemlerine şöyle bir göz ucuyla dahi baksanız yaşlı kentin kalbinin attığı yerin Haliç ve çevresi olduğunu kolaylıkla görebilirsiniz. İnsanlık tarihinin belki en büyük değil ama en uzun süre hizmet vermiş denizcilik merkezidir Haliç. Altıyüzüncü yaşına yaklaşan Tersane-i Amire bile bu ülkenin farkında olmadığı müthiş bir “denizcilik abidesidir”.
Peki ya bugün, yirmibirinci yüzyılın ilk çeyreğine yaklaşırken nasıl bir Haliç manzarası var karşımızda? Kıyısında yaşayan insanı, denizinde yaşayan balığıyla nasıl bir Haliç?
STH Derneği olarak deniz kültürünün izlerini Haliç’te arayacağız. Ta Argaunot’lara kadar sürmeye çalışacağız izlerini. Ama önce bugünün Haliç’ini keşfedecek, resmedecek, tarihe not düşeceğiz bugününü, ki bizden sonrakiler bizim yaşadıklarımızı yaşamasınlar…
I. Bölüm | Bize kalan Haliç
Amaç
Denizcilik ve deniz kültürü adına çağlar boyu İstanbul’un kalbi ve en önemli itici gücü olan Haliç’in bugününü resmetmek, kayıt altına almak ve gerek geleceğe, gerek ardından gelecek projelere bir başlangıç noktası oluşturmak.
İçerik
- Sualtı Kirlilik Envanteri Çalışması
1.1. Belirlenen otuz dalış noktası ile Haliç kıyılarının yaklaşık %90 oranında taranarak
1.2. Katı atık kirlilik envanterinin oluşturulması,
1.3. Katı atık kirliliği ile ilgili izlenebilir/güncellenebilir bir ortak veritabanı oluşturulması,
1.4. Katı atık kaynaklarına yönelik değerlendirme ve raporlama, - Sualtı Temizlik ve Örnekleme Çalışması
Belirlenmiş otuz dalış noktasında yapılacak dalışlarla,
2.1. Daha önce bölgede tespit edilmiş kayıp av gereçlerinin (hayalet ağlar, olta, misina, kurşun vb.) temizlenmesi,
2.2. Özellikle olta balıkçılığının yoğun olduğu noktalarda, deniz tabanının arındırılması/tesviye edilmesi yoluyla hayalet avcılıkla ilgili bir kaynağın önünün büyük ölçüde kesilmesi,
2.3. Özellikle iskele alanlarında yoğunlaşan ÖTL’in (ömrünü tamamlamış lastikler) çıkartılması
2.4. Tehlikeli atık sınıfında yer alabilecek olası tüm katı atıkların belirlenerek bertarafı, - Anket Çalışması
Haliç için özel olarak hazırlanacak anket ile gerek farkındalık, gerek bilinçlendirme çalışması yapılarak,
1. Elde edilen verilerin Haliç Forumu’na kadar değerlendirilmesi,
2. Elde edilen verilerden hareketle lokal projeler geliştirilmesi, - Sergi ve Film Gösterimleri
4.1. STH Açık Hava Sergisi: Dalış noktalarında, sualtı ve envanter arşivinden seçilme 20 adet fotoğraftan oluşur. Proje süresince güncellenecektir. Proje sonunda çevre ilköğretim okullarında sergilenmek üzere yerel yönetime bırakılacaktır.
4.2. STH Envanter Sergisi: İlk dalıştan başlayarak Haliç Envanteri Sergisi oluşturulacak, proje sonunda iskele alanları ve seçilecek diğer kamuya açık alanlarda sergilenmek üzere yerel yönetimin kullanımına sunulacaktır.
4.3. Sualtından Canlı Yayın: Açılış ve kapanış etkinliklerinde çalışmalar sualtından canlı olarak yayınlanacak, dileyen izleyiciler sualtı ekipleri ile iletişim kurabileceklerdir.
4.4. Film Gösterimleri: Dalış noktalarında, etkinlikler süresince sualtı katı atık kirliliği başta olmak üzere, deniz ve çevre temalı kısa filmler yayınlanacaktır. - Sözlü Tarih Çalışması: Haliç kıyılarını kapsayacak sözlü tarih çalışmaları ile lokal bellekte deniz kültürünün izlerinin araştırılması, kayıt altına alınması.
- Haliç Sualtı ve Deniz Kültür Merkezi: Uygun alan bulunabilmesi durumunda;
- Sualtı Araştırmaları Merkezi
- Haliç’te biyoçeşitliliği ve katı atık kirliliğini izlemek üzere periyodik olarak faaliyet gösterecek bir kalıcı sualtı birimi oluşturulması.
- Çevre orta öğrenim öğrencilerine dalış eğitimi verilerek söz konusu birime dahil edilmesi.
- Kamu çalışanlarından projeye dahil olmak isteyenlere ücretsiz dalış eğitimi verilmesi.
- Bölge halkına sualtı dünyasının tanıtılması ve ulaşılabilir dalış eğitimi imkanı yaratılması.
- Deniz Kültürü Merkezi
- Denizcilik ve deniz kültürü temalı bir merkezin hayata geçirilmesi
- Söz konusu merkezde öğrenciler başta olmak üzere, tüm istekli adaylara temel denizcilik eğitimi verilmesi.
- Bölge eğitim kurumları ile ortak projeler geliştirilmesi.
- Denizcilik ve deniz kültürü konulu sergiler, atölyeler, seminer ve workshop’lar vb düzenlenmesi.
- Sualtı Araştırmaları Merkezi
- Haliç Forumu: Proje süresince elde edilecek tüm veriler, proje bitimini takiben düzenlenecek Haliç Forumu’nda tüm paydaşlarla paylaşılacaktır.
Etkinlik Noktaları
Etkinlik Programı
Hazırlanıyor…