STH Gönüllüleri
Yazıların kategorisi: “STH Harem Projesi”
Rutin STH etkinlikleri kapsamında, 27 Kasım 2005’te yaklaşık 60 kişilik bir gönüllü ekibi ile Harem’de bir örnekleme dalış etkinliği düzenlenmiştir. Harem sularına yapılan bu ilk dalışta, su altının bir çöplükten farksız olduğu gözlenmiştir. Alınan görsel veriler, fotoğraf ve video kayıtları, sualtının her santimetrekaresinin çöplerle kaplandığını kanıtlamaktadır.
STH Gönüllüleri tarafından çıkartılan 408 parçalık envanter; el arabası, pisuar, lavabo, akü, avize, iş makinesi lastikleri gibi parçalarla görenleri uzunca süre düşündürtmüştür. Bu ve benzeri atıkların sahilde dolaşan insanlar tarafından yanlışlıkla denize düşürülmüş olmaları ihtimal dışıdır; denizde olmaları için bulunan tek açıklama kasıtlı olarak atılmış olmalarıdır. En az çıkarılan atıklar kadar dikkat çekici olan, atıkları kaplayan balçık tabakası ve denizden çıkarıldıklarında yaydıkları koku olmuştur.
Dalışlar sırasında aşağıda gözlenen canlı türleri ise kayabalıkları, yengeçler, denizyıldızları ve denizanaları ile sınırlıdır. Elbette, balçık ve koku göz önüne alındığında canlı çeşitliliğinin kısırlığı normal karşılanmıştır.
STH gönüllüleri, karşılaşılan manzara karşısında kayıtsız kalamamış, Haremin temizlenmesi ve rehabilite edilmesi için “STH Harem Projesi”ni başlatmıştır. Projenin birinci aşamasında Harem’in temizlenmesi, su altının katı atıklardan tamamen arındırılması; ikinci aşamasında ise kamu kuruluşları ile ortak çalışılarak kirliliğe sebep olan faktörlerin ortadan kaldırılması planlanmıştır.
Birinci Aşama
STH Harem Projesinin birinci aşaması, yoğun sualtı temizlik çalışmaları ile başlamıştır. Harem Otogarının önünde kalan, Harem Feribot İskelesi’nin sağ tarafında kalan koyda, (41° 0’ 41.9076” N, 29° 0’ 37.6992” E) koordinatlı alanda (bakınız Harita 1), 9 Eylül – 1 Ekim 2006 tarihleri arasında 151 dalış gerçekleştirilmiştir. Bir ay içinde, 9 iş gününde (bakınız Tablo 1) gerçekleştirilen çalışmalarda sualtı temizlik ekiplerinde 27, kara ekiplerinde 27 olmak üzere toplam 54 STH gönüllüsü görev almıştır. Sualtı temizlik çalışmaları boyunca su ısısı ortalama 19°C olarak kaydedilmiştir. Zaman zaman hafif akıntı ile karşılaşılmış; zeminde birikmiş olan balçık tabakası sebebiyle hiçbir dalışta görüş mesafesi 1 metreyi aşmamıştır.
Dalış başına ortalama 77 parça katı atığın çıkartıldığı bir aylık periyodun sonunda toplam 11.573 parça katı atık çıkartılmıştır. Daha önce benzer bir çalışmanın yapılmamış olması nedeniyle ilk hafta dalış başına 52 parça olan katı atık sayısı dalgıçların yapılan işe alışması ve pratiklik kazanması sayesinde son gün yapılan dalışlarda 138 parçaya ulaşmıştır. Bazı iş günleri büyük parçaların çıkartılması nedeniyle ortalamalar nispeten düşük seyretmiştir.
Bir yıl kadar geçen sürenin ardından, 25 Kasım ve 2 Aralık 2007 tarihlerinde 10 kişilik dalış ve 10 kişilik bir kara ekini ile gerçekleştirilen iki yeni çalışma ile Harem yaklaşık olarak %90 oranında katı atıklardan arındırılmıştır.
Kontrol dalışları dışında Harem’de son etkinlik 15 Şubat 2015 tarihinde düzenlenmiştir.
Etkinlik Tarihi | Envanter |
---|---|
27 Kasım 2005 | 408 |
1 Temmuz 2006 | 1439 |
9 Eylül 2006 | 893 |
10 Eylül 2006 | 1165 |
16 Eylül 2006 | 1262 |
17 Eylül 2006 | 1661 |
21 Eylül 2006 | 902 |
23 Eylül 2006 | 1337 |
24 Eylül 2006 | 286 |
30 Eylül 2006 | 1439 |
1 Ekim 2006 | 2628 |
25 Kasım 2007 | 1043 |
2 Aralık 2007 | 323 |
26 Aralık 2010 | 1101 |
15 Şubat 2015 | 116 |
Toplam | 16003 |
16.000 parçalık envanterin önemli bir kısmı pet şişe, meşrubat ve bira kutuları gibi atıklardan oluşmaktadır.
Plastik Şişe | 4731 |
Meşrubat Kutusu | 5026 |
Cam Şişe | 987 |
Toplam | 10744 |
Özellikle şatın etrafında yoğunlaşan metal atıklar dikkat çekicidir. Ancak “tonlarca” şeklinde ifade edilebilecek metal atıkların bir kısmı toplanmış olmakla birlikte ne yazık ki bir kısmı hala suyun altındadır. Daha önce bu noktada gerçekleştirilen söküm ve onarım çalışmaları sırasında atılmış olması muhtemel bu atıklar arasında eski Karaköy İskelesi’ne ait olduğunu düşünülen aksamlar önemli bir yer tutmaktadır. Bilemediğimiz nedenlerle koparak denize düşen, şata ait iki iskele babası ve eski bir depo olduğu tahmin edilen büyük bir metal parça çalışmalar sırasında çıkartılmıştır.
Metal atıklar kadar dehşet verici bir diğer tespit usturmaça olarak kullanılan lastiklerin sualtındaki yoğunluğudur. Çalışmalar süresince çoğunluğu kamyon ve iş makinası lastiği olmak üzere çeşitli boyutlarda 150 adet araç lastiği çıkartılmıştır. Çalışma sonrası en az 50 kadar lastiğin sualtında mevcudiyetini sürdürdüğü tahmin edilmektedir.
Bölgeyi kullanan deniz araçlarının katı atık kirliliğindeki kuşku götürmeyen payına dair en çarpıcı örneklerden biri çıkartılan akülerdir. Çalışmalar boyunca çoğunluğu kamyon aküsü olmak üzere çeşitli boyutlarda 17 adet akü çıkartılmıştır. Tüm gayretlere rağmen halen ulaşılamamış akülerin olması muhtemeldir.
Bölgeyi kullanan çok farklı kesimlerden insan açısından da durum iç karartıcıdır. İkiye ayrılabilecek kaynaktan ilki sahili gezinti, sayfiye vb amaçlı kullananlardır. Listelere ilk bakışta bile katkıları ortadadır. Bir diğer grup ise olta balıkçılığı için şatın üzerini kullanan bireylerdir. Yine listeler ve atıkların çıkartıldığı lokasyonlar bu durumu onaylar niteliktedir.
Üç yıl boyunca 6 ayda bir yapılan düzenli kontrol dalışları ile Haremdeki sualtı atık birikimi izlenmiştir. Yukarıda sıralanan kirletici etmenlerden şatın ortadan kalkması; eski iskele atıklarının temizlenmesi ile kirlilik oranının azaldığı ancak tamamen yok olmadığı görülmüştür. Harem sularında katı atık birikmeye devam etmiştir. Görülen ihtiyaç üzerine 25 ve 26 Aralık 2010 tarihlerinde dalışlar yapılarak biriken atıklar toplanmıştır. Toplamda 1101 parçanın çıkartıldığı etkinlikte, sualtı temizlik ekiplerinde 8, kara ekiplerinde 12 STH gönüllüsü yer almıştır.
Bahsi geçen etkinlikler sırasında dalış ekipleri denizdeki çöpleri toplarken kara ekipleri de vatandaşlarla bire bir iletişim kurarak deniz kirliliği konusunda bilinç artırma çalışmaları yürütmüşlerdir. Denizden çıkartılan çöplerden ve sualtında çekilmiş fotoğraflardan oluşan sergiler oldukça ilgi çekmiştir. Deniz kirliliğinin farkında oldukları halde insanlar, kirliliği yaratan çöpleri bire bir gördüklerinde şaşırmaktan geri kalamamışlardır. Etkinliklerde yapılan anketlerle halkın katı atıkların suda çözünmesi, su kirliliğinin canlılar üzerindeki etkileri gibi konularda bilgisiz oldukları ortaya çıkmış, soruların cevaplarının açıklanmasıyla bilgi ve bilinç düzeyi bir nebze de olsa yükseltilmeye çalışılmıştır.
İkinci aşama
II. aşama çalışmalarının 2011 yılı itibarı ile başlaması ve üç ayrı alanda gerçekleştirilmesi planlanmaktadır:
- Kirlilik kaynaklarının kalıcı olarak bertaraf edilmesine yönelik çözüm önerileri paketi.
- İlgili kamu kurumlarının STH Harem Projesi’ne aktif olarak katılımlarının sağlanması.
- Hali hazırda mevcut katı atık birikimlerinin tamamen bertaraf edilmesi, ÖTL ve metal profillerin çıkartılması.
Çözüm Önerileri Paketi
Harem deniz kıyısı dikkatle gözlendiğinde çöp bidonlarının yetersizliği dikkat çekmektedir. Elindeki çöpü atacak yer bulamayan vatandaşların çöpü denize ya da olduğu yere atması, yere atılan çöplerin denize sürüklenmesi kaçınılmazdır. Kıyıdan çöp atılmasının engellenebilmesi için yapılacak ilk ve en acil iş, kıyıya sıklıkla çöp bidonları yerleştirilmesidir.
Çevre kanunun 8. Maddesi uyarınca “her türlü atık ve artığı, çevreye zarar verecek şekilde, ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve yöntemlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek, depolamak, taşımak, uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak yasaktır”.
STH etkinlikleri sırasında, vatandaşların açılan çöp ve fotoğraf sergilerine, yapılan anketlere yüksek oranda ilgi gösterdiği gözlenmiştir. Harem Projesi alanına yerleştirilecek kalıcı bir fotoğraf sergisi aracılığıyla çok daha fazla insana ulaşılması, denizdeki katı atık kirliliğine dikkat çekilmesi planlanmaktadır. Hazırlanacak afiş ve panolar aracılığıyla vatandaşların, atıkların denize verdiği zararla ilgili bilgi edinmesi amaçlanacaktır.
Yapılan son temizlik etkinliklerinin envanteri incelendiğinde, çıkartılan parçalar ana kirletici olabilecek üç etmen düşündürtmektedir. Birincisi, Harem kıyılarında insanlar tarafından atılan çöpler; ikincisi, teknelerden atılan çöpler; üçüncüsü ise başka kıyılardan atılarak akıntı ile taşınan atıklardır. Harem kıyısında kurulacak bir izleme sistemi ile biriken atıkların kaynağı tespit edilmelidir. Biri kıyıyı izleyecek, diğeri su altında belirlenecek bir yere yerleştirilecek iki kamera, çöplerin kaynağının belirlenmesini sağlayacaktır.
Detaylı görsel ve envanter verilerine proje internet platformundan ulaşabilirsiniz: www.sthharem.org